Sunday 16 March 2008

Interrail ile ilgili PowerPoint Sunumu

Maalesef uzunca bir süredir siteyle ilgilenemiyorum. Hatta bu şekilde devam ederse uzunca bir süre daha geri kalan kısımları tamamlayamayacağım. Ancak güzel bir haberim var: Türkçe dersi için bir sunum hazırlamam gerekiyordu ve ben de Interrail konusunu seçtim. İşte size dev hizmet! Hazırladığım sunumu ilk defa burada sizlerle paylaşıyorum. Buradan buyur sevgili okur :)

Tuesday 5 June 2007

Yola çıkıyoruz...

Uyarı: Blogun bundan sonrasını gezi boyunca tuttuğum günlükten de yararlanarak sanki tüm yolculuğu baştan yapıyormuşçasına yazacağım. Dolayısıyla bu yazdıklarım geçmişte yaşanmış olayların tekrar aktarımından başka bir şey değildir. Köşeli parantez içinde yazdıklarımsa konuyla ilgili yeni edindiğim bilgileri ya da yorumlarımı içermektedir.

5 Temmuz'u 6'sına bağlayan gece, İstanbul:

Son günlerde kalan eksiklerimi tamamlamak için ordan oraya koşuşturdum. Interrail biletininin tarihini yanlış yazmışlar, onu düzelttirmek için tekrar Genç Tur'a gitmem gerekti. Biletin geçerlilik süresinin nasıl belirlendiğini hala anlamış değilim. Bir ay 30 gün mü 31 gün mü sayılıyor bir türlü çözemedim. Sonuç olarak 09.07 ve 08.08 arasında 31 gün geçerli bir bilet edindim. İlk başta 30 günlük biletim vardı, şimdi 1 gün kardayım. Bu durumdan pek de şikayetçi olduğum söylenemez doğrusu :)

Aslında daha yola çıkmadan oldukça yoruldum diyebilirdim, ama interraile çıkıyor olmanın verdiği motivasyonla yorulmak nedir unutuluyor sanırım. Birazdan çantamı çıkışa hazır hale getirip az da olsa uyuklamayı planlıyorum. Uçağımız 03:45'de Sabiha Gökçen'den kalkacak. Sabahın erken saatlerinde Köln'e varacağız. Ama çoğumuz Köln'ü daha önce -hatta birkaç kez- görmüş olduğu için fazla vakit kaybetmeden Siegen'daki arkadaşlarımızla buluşmayı planlıyoruz. Aynı gün Frankfurt-Hahn'dan Bari'ye 19:20'de uçağımız var. [O zaman My Air olmadığı için İtalya'nın güneyine bu şekilde ulaşmayı planlamıştık.] Bari'den gece treniyle direk Napoli'ye geçeceğiz. Biraz yorucu gözükse de kendimi bir an önce trenlere atmak istiyorum. Ama önce şu çantayı toparlamalıyım...

Anket sonuçları

Finaller, projeler ve sunumlar derken artık sıkılmama neden olacak kadar boş zamana kavuştum sanırım. Zaman buldukça anketi takip ediyordum ve iki seçenek arasında oldukça çekişme olduğunu gözlemledim. Tek kararsızın ben olmadığımı görmek sevindirici :)


Sonuç olarak yukarıda da görebileceğiniz gibi 3 oy farkla "Günlük gibi olsun, okuduğumuzda yolculuğu baştan sona yaşıyormuşuz gibi hissedelim" seçeneği anketi önde tamamladı. Böylelikle formatı da belirlemiş oluyoruz. Artık geriye yolculuk boyunca tuttuğum günlükten yararlanarak yol hikayemizi bloga aktarmam kalıyor.

Saturday 21 April 2007

Format konusundaki kararsızlık..

Ne zamandır yeni postlar ekleyemiyordum. Sonunda biraz boş zamanım oldu ve kaldığım yerden devam etmek istedim. Ancak bu sefer de nasıl bir formatta devam edeceğime karar veremedim. Siteyi sizler için hazırladığıma göre formatını sizlerin belirlemesinin daha mantıklı olacağını düşündüm ve bu yüzden an itibarıyla en tepeye bir anket yerleştirmiş bulunuyorum.

Oylarınızı bekliyoruz efendim :)

Sunday 11 February 2007

Interrail hazırlıkları - 3

Interrail sırasındaki en önemli noktalardan biri de paranızı nasıl taşıyacağınız. Bu konuda benim tavsiyem uluslararası kullanıma açık bir bankamatik kartı edinmeniz. Bazı bankalar talimat vermeniz halinde bankamatik hesabınızdaki parayı otomatik olarak B tipi likit fon alarak saklıyor ve para çekeceğiniz zaman gerekli kadarını yine otomatik olarak bozduruyor. Komisyon oranlarına da dikkat ederek kendinize uygun bir bankamatik kartı edinmeniz parayı nasıl saklayacağınız konusundaki endişelerinizi azaltacaktır. Harcamalarınızı kredi kartıyla da yapabilirsiniz. Ancak şunu unutmayın ki gerek bankamatik gerekse kredi kartıyla olan tüm işlemleriniz bankanın kuruna göre (Y)TL üzerinden gerçekleştiriliyor. Bildiğim kadarıyla Citibank'da Euro hesabı açarsanız işlemleri Euro üzerinden gerçekleştirmek mümkün. Ayrıca Citibank bankamatiklerinden para çekerseniz komisyon da alınmıyor. Ancak bu bilgilerin güncelliği konusunda size garanti veremeyeceğimden bankalar arasında araştırma yapıp koşulları size en uygun geleni tercih etmenizde yarar var.

Buraya kadar olan hazırlıkları tamamladıktan sonra geriye konaklama işini halletmek kalıyor. Daha önce bahsettiğim gibi konaklamayı para vermeden bile halledebilirsiniz. Bunun için rotanızı maksimum arkadaş ya da akraba ziyareti yapacak şekilde ayarlamanız bir çözüm olabilir. Onun dışında Hospitality Club, Servas ve CouchSurfing gibi oluşumlardan yararlanabilirsiniz. Bunlarla ilgili daha detaylı bilgi edinmek için web sitelerini inceleyebilirsiniz. Eğer hostellarda kalacaksanız, yolculuklarınızı mümkün olduğunca geceleri yapmaya çalışın. Böylelikle o gecelik hostel masrafından da kurtulmuş olacaksınız. Rotanızı maksimum gece yolculuğu olacak şekilde ayarlayın ve 2 ileri 1 geri gitmekten çekinmeyin. Bu gece yolculuklarının aktarmasız ya da uykunuzu fazla etkilemeyecek sayıda aktarmaya sahip olmasına da dikkat edin.

Gelelim hostellarla ilgili bilgilere. Eğer yolculuk yaptığınız dönem yoğun sezona rastlıyorsa gideceğiniz bir sonraki yer için en azından 2-3 gün önceden rezervasyon yapmanız yararlı olabilir. Çünkü bazen kalacak yer bulmanız oldukça büyük bir sorun haline dönüşebiliyor. Zaten kısıtlı olan zamanınızı hostel arayarak geçirmek istemeyeceğinize emin olabilirsiniz. Bazen ucuz oteller de hostella başabaş, hatta daha bile hesaplı oluyor. Konaklayacağınız hostel ya da oteli seçmede en büyük yardımcınız rehber kitabınız ve internet olacak. Rehber kitabınızın içinde o şehirde konaklayabileceğiniz bazı yerlerin isimleri, telefonları ve fiyatları bulunuyor. Ancak o bilgilere dikkat edin, bazen hatalar olabiliyor. Kısaca örnek vermem gerekirse yanlış yazılmış bir telefon numarası yüzünden kredi kartımdan boş yere 45€'luk bir ödeme yapmış oldum. Bununla ilgili hikayeye ileride interrail yolculuğumuzu anlatırken yer vereceğim. Size verilen fiyata nelerin dahil olduğuna da dikkat etmek gerekiyor. Bazı yerler kahvaltıyı fiyata dahil ederken, bazılarında ekstra ücrete tabi oluyor. Kimi hostellarda laundry ve internet kullanımı bile fiyata dahil olabiliyor. Internetten kalacak yer bulmada yararlanabileceğiniz birçok site bulunuyor, ancak bizim en çok kullandıklarımız www.hostelworld.com ve Hostelling International oldu. Bu sitelerde yalnızca kredi kartıyla rezervasyon yapılabiliyor. Eğer kredi kartınızı kullanmak istemiyorsanız, google ya da www.hostelz.com sitelerinde arama yaparak kalmak istediğiniz yerin telefonuna ulaşmayı deneyebilirsiniz. Biz mümkün olduğunca telefonla ve kredi kartı vermeden rezervasyon yapmaya çalıştık. Size de tavsiyem bu yönde olacaktır. Telefon görüşmelerini her şehirde bulacağınız call shop'lardan oldukça uygun fiyatlara yapabilirsiniz. Bazı yerlerin kendi internet siteleri de bulunuyor ve bu sitelerin bazıları kredi kartı istemeden rezervasyon yapmanızı sağlıyor. Hostelling International'a bağlı hostellarda kalabilmeniz için Uluslararası Hostel Kartı sahibi olmanız zorunlu olabiliyor. Bazense bu karta sahip olmayanlar gecelik daha fazla ödemek şartıyla konaklayabiliyor. Eğer International Youth Hostel Federation'a bağlı hostellarda kalacaksanız, yola çıkmadan bu kartı edinmenizde yarar var. 2006 yılında fiyatı 15 YTL idi. Bu kartı da Genç Tur'dan alabilirsiniz.

Kartlardan bahsetmişken işinize yarayabilecek bir başka kart da ISIC. Bu kart sizin öğrenci olduğunuzu kanıtlıyor ve öğrenci fiyatlarından yararlanabiliyorsunuz. Ancak bazı ülkelerdeki öğrenci indirimleri sadece AB vatandaşı öğrencilere yönelik oluyor ve bu karta sahip olsanızda olmasanızda öğrenci indiriminden yararlanamıyorsunuz. Örnek vermek gerekirse İtalya'da bu kart hiçbir işinize yaramazken Fransa'da yarayabiliyor. Bunun da 2006 yılı ücreti 15 YTL'ydi. Çok acayip indirimler sağlamamış olsa da verdiğimiz parayı çıkardı diyebiliriz.

Thursday 8 February 2007

Interrail hazırlıkları - 2

Vize için gerekli işlemleri tamamladıktan sonra geriye vize alabileceğinizi umarak beklemek kalıyor. Bu süre zarfında boş oturmayıp gitmeyi düşündüğünüz yerlerle ilgili araştırma yapmanız yararınıza olacaktır. Interrail sırasında çok kısa zamanda birçok yeri gezdiğinizden ancak belli başlı şeyleri görebiliyorsunuz ve o şehirde sizin özel ilgi alanınıza giren başka şeyler de varsa ne yazık ki bunları ıskalıyabiliyorsunuz. Örneğin Belçika'nın Chimay ya da Rodenbach marka birasının çok ünlü olduğunu ve mutlaka denemeniz gerektiğini sonradan gazetede okuyup benim gibi iç çekebilirsiniz. Böyle bir ön araştırma yapmanız elbette şart değil, ancak daha fazlasını keşfetmek/yaşamak istiyorsanız bu tarz bir araştırma yapmanızı şiddetle tavsiye ederim. Eğer daha önce oralarda bulunmuş ya da oralarda yaşayan tanıdıklarınız varsa en güzel bilgileri onlardan alabilirsiniz. Bu araştırmaları yaparken klasik turistik bilgilerden çok daha spesifik, ilgi alanınıza giren, hobilerinize yönelik bilgiler üzerinde durun. Çünkü klasik anlamdaki turistik bilgileri hem yolculuk sırasında yanınızda olacak rehber kitabınızdan hem de tourism information'lardan alabilirsiniz.

Bekleme süresini tamamlayıp vizenize kavuştuktan sonra interrail maratonunuzu resmen başlamış sayabilirsiniz. Resmi tüm işlemleri tamamladığınıza göre artık kişisel ihtiyaçlarınıza yönelmenin vakti geldi. Interrail sırasında ihtiyacınız olacak en önemli şey şüphesiz sırt çantası. Sürekli hareket halinde olacağınızdan uyduruk bir çanta yerine sizi üzmeyecek kalitede bir çanta kullanmanızda yarar var. Çünkü alacağınız kalitesiz çantalar yırtılabilir, ipleri kopabilir ve dolayısıyla sizi yarıyolda bırakabilir. Tüm eşyalarınızın içinde bulunduğu bir çantanın bu hale düşmesini istemezsiniz heralde. Eğer hostellarda değil de camping alanlarında kalmayı tercih edecekseniz, yanınıza ayrıca uyku tulumu ve mat almanız gerekecek. Bu konuda benim tavsiyem, eğer çok dolaşacaksanız ve çantanız mümkün olduğunca hafif olsun istiyorsanız sadece hostelları tercih etmeniz. Yine kendi yolculuğumdan örnek verirsem yanımda götürdüğüm tulum ve matı bir kere olsun kullanmadım. Zaten elinizde bu malzemeler yoksa para verip aldığınıza değmez. Çünkü camping alanları genelde şehir dışında ve aradaki fiyat farkı ulaşıma ve çektiğiniz çileye gidiyor :) Benim tavsiyem şehir içindeki uygun fiyatlı hostelları tercih etmeniz yönünde olacaktır. Elbette seçim size kalmış. Bunun dışında interrail boyunca giyeceğiniz ayakkabılar hem mevsim şartlarına uygun olmalı, hem de uzun süreli yürüyüşlerde sizi rahatsız etmemeli. Eğer yeni bir ayakkabıyla yola çıkacaksanız dikkat etmeniz gereken bir nokta daha var. Yeni aldığınız ayakkabıları evde toplam 8 saat olmak üzere denemeniz gerekli. Çünkü bu süre içerisinde ayakkabınız ayağınızın formunu alacak ve olası rahatsızlıklar varsa daha yola çıkmadan farketmiş olacaksınız. Ayakkabıyı dışarıda giymediğiniz için de herhangi bir problem olması halinde rahatlıkla iade edebileceksiniz. Bunların dışında para, pasaport ve değerli belgelerinizi saklayabileceğiniz giysi altında taşınan bir çanta almanız gerekli. Bunlar bel çantası ya da boyna takılan çanta şeklinde outdoor mağazalarından temin edilebilir. Ayrıca para saklamak için fermuarlı gizli bölmesi olan kemerler de işinize yarayabilir.

İstanbul'da outdoor ürünleri satan birçok firma var. Bunlardan en hesaplıları arasında Karaköy Meydanı'nda bulunan Atlas Kamp geliyor. Buradan alışveriş yaparken mutlaka pazarlık yapın. Çünkü nakit ödemeniz halinde oldukça tatminkar indirimler yapıyorlar. Atlas Kamp dışında Adrenalin firmasından da yararlanabilirsiniz. Adrenalin de nakit ödemelerde %10 indirim yapıyor. Adventure Republic ve Kutup Ayısı da outdoor ürünleri bulabileceğiniz diğer mağazalar. Elbette İstanbul'da outdoor ürünleri bulabileceğiniz yerler bunlarla sınırlı değil, ancak ilk aşamada aklıma gelen yerler bunlarla sınırlı. Bazı ürünlerde Atlas Kamp oldukça iyi fiyatlar verebiliyor, bu yüzden benim en çok tercih ettiğim yer orası. Fakat almak istediğiniz ürünün diğer mağazalardaki fiyatlarına bakıp da gitmenizde yarar var.

Gelelim seçeceğiniz rehber kitaba. Lonely Planet ve Let's Go bu alanda tercih edilen en popüler yayıncılar. Biz Lonely Planet'in Europe On A Shoestring ve Western Europe kitaplarını kullandık. İkisi de birbirine benzer içeriklere sahip. Ancak Europe On A Shoestring tüm Avrupa'yı kapsıyor ve daha hesaplı seçeneklere de yer veriyor. Western Europe zaten birimizde vardı, Europe On A Shoestring'i de interrail'e daha çok hitap ettiği için aldık. Europe On A Shoestring'i Madrid metrosuna hediye edene kadar yoğun olarak kullandık, bundan sonrasında ise Western Europe'la yetindik. Bunlar dışında Europe Through the Back Door 2007, The Rough Guide to Europe 2006 ve Let's Go 2007 Europe yararlanabileceğiniz benzer kitaplar. Bu kitaplardan bazılarını İstiklal Caddesi'ndeki Pandora ve Robinson Crusoe 389'dan bulabilirsiniz.

Monday 5 February 2007

Interrail hazırlıkları - 1

Interrail yapmaya karar verip gidiş ve dönüş tarihlerimizi de belirledikten sonra, sıra en önemli adımlardan biri olan vize alma mevzusuna geliyor. Açıkçası bu konuda bir sürü söylenti var. X konsolosluğu kolay vize veriyor, Y konsolosluğu interrailcilere vize vermiyor tarzı şeyler söylene gelmekte. Ben bu konulara fazla girmek istemiyorum, çünkü her dönem farklı farklı tablolarla karşılaşmak mümkün. Bu yüzden vize işlemleriyle ilgili desteği Genç Tur ile irtibata geçip günün şartlarına uygun olarak alabilirsiniz. Sürekli Genç Tur yazıp duruyorum, yanlış anlaşılmasın kendileriyle herhangi bir bağlantım falan bulunmamakta. İstanbul'da bildiğim kadarıyla interrail biletinizi alabileceğiniz iki yer var. Bunlardan biri TCDD diğeri ise Genç Tur. Bilet fiyatları her ikisinde de aynı ve tahmin edersiniz ki TCDD size pek de destek olmuyor. Genç Tur ise herhangi bir ücret talep etmeden sizi interrail ile ilgili bilgilendiriyor ve işlemlerinizde yol gösteriyor. Bu yüzden kendilerine soru sormaktan çekinmeyin, size yardımcı olmak için ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar. Vize işlemlerinizi başvurduğunuz konsolosluğun istediği şekilde gerçekleştireceksiniz. Ancak genelde sizden kalacağınız yer için yapılmış rezervasyon istiyorlar.

Rezervasyon interrail mantığına elbette ters bir durum. İşte bu noktada imdadımıza www.booking.com yetişiyor. Bu sitenin espirisi yaptığınız rezervasyonların ücretsiz olması. Ancak iptal şartlarını iyi okumanız ve uygun zamanda rezervasyonunuzu iptal ederek beş kuruş para harcamadan bu işi tamamlamanız gerekli. Rezervasyonlarınızda en ucuz otelleri tercih etmenizde yarar var. Hem inandırıcı olması, hem de iptal etmeyi unutursanız canınızı fazla sıkmaması için buna dikkat etmeniz iyi olur. Eğer uçak ile belli bir noktaya uçup oradan interraile başlayacaksanız vize başvurusunda uçak biletinizi de göstermeniz yararınıza olacaktır.

Türkiye çıkışlı ekonomik uçak biletleri için My Air, Germanwings, Corendon ve EasyJet firmalarının yanısıra Marco Polo ve Eko Bilet sitelerindeki çeşitli havayollarına ait promosyonlu biletlerden de yararlanabilirsiniz. Ucuz uçak bileti bulmanın püf noktası olabildiğince erken seyahat tarihlerinizi belirlemeniz. Gidiş ve geliş tarihleriniz kabaca belli olduktan sonra geriye bu belirttiğim sitelerden ucuz bilet aramak kalıyor. Avrupa içerisi uçak biletleri içinse Ryan Air ve EasyJet işinize yarayabilir. Özellikle Ryan Air oldukça uygun fiyatlara uçuşlar sunuyor. Örneğin Linz-Londra hattında vergiler dahil 19€'ya uçabiliyorsunuz. Elbette bu demek değil ki her uçuş ucuz olacak. Bazen anormal fiyatlarla da karşılaşmanız mümkün. İşin sırrı erken davranıp bu promosyonlu biletlerden yararlanabilmekten geçiyor. Ancak bu ucuz uçuşlarda dikkat etmeniz gereken en önemli noktalardan biri, genellikle popüler olmayan havaalanlarını kullanmaları. "Ne olacak ki, havaalanında piyasa mı yapacağız?" demeyin, çünkü bu havaalanları genellikle toplu taşımaya çok ters noktalarda oluyor. Örneğin bizim Frankfurt-Hahn'dan Bari'ye olan Ryan Air uçağımız vergiler dahil 30€'ydu. Lakin Köln'den Frankfurt-Hahn denen yere gitmek için 15€ otobüse (1,5-2 saatlik yolculuk için) vermek zorunda kaldık, çünkü bu hatta tren falan yoktu. Bari'deki havaalanından şehir merkezine de tren olmadığı için yine 4-5€'luk bir shuttle kullandık ve aslında 30€ gibi görünen bu uçuş bize 50€'ya patladı. O yüzden hemen fiyatların cazibesine kapılmayıp araştırma yapmakta fayda var. Germanwings ile ilgili bir gözlemimi de belirteyim. Bu firmada fiyatların ne olacağı hiç belli olmuyor. O yüzden uygun fiyatlı bir uçuş bulduğunuzda çabuk karar vermeniz gerekli. 3 ay sonrası için iki gün önce baktığınız biletin fiyatı bir anda tavan yapmış olabiliyor. Newsletter'larına üye olursanız, promosyonlu biletlerin satışa çıkacağı tarihlerden önce sizi e-mail ile uyarıyorlar.

Vize için istenen belgeler arasında muhakkak zorunlu seyahat sigortası da oluyor. Bununla ilgili fazla bir açıklama yapmama gerek olmadığını düşünüyorum. Bu konuda yapacağım tek uyarı sigorta şartlarını iyi okumanız ve piyasadaki sigorta poliçeleri arasında sizin bütçe ve isteklerinize en uygun olanını seçmeniz. Örneğin bazı firmaların poliçelerinde ödeme yapılabilmesi için yaptığınız sağlık harcamalarının faturasını onlara ibraz etmeniz gerektiği yer alıyor. Bu demek oluyor ki seyahatiniz sırasındaki olası bir sağlık sorunu için cebinizden ödeme yapacaksınız ve ancak faturanızı ibraz ettiğinizde ödeme alabileceksiniz. Buna karşın bazı firmaların sigortaları ise böyle bir durumla karşılaşıldığında sizin herhangi bir ödeme yapmanızı gerektirmeden masraflarınızı karşılıyor.